Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | çok yakından | intimately zf. |
Genel | çok yakından | at close quarters zf. |
Genel | çok yakından | point-blank zf. |
Genel | çok yakından | up-close zf. |
Genel | çok yakından | hand-to-hand zf. |
Genel | çok yakından | in zf. |
Idioms | ||
Deyim | çok yakından | up close and personal s. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | çok yakından alınan fotoğraf | close-up i. |
Genel | öndeki aracı çok yakından takip eden sürücü | tailgater i. |
Genel | çok yakından idare etmek | micromanage f. |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | hem de çok iyi/yakından (bilmek/tanımak) | only too well expr. |
Biology | ||
Biyoloji | heterozigot durumda birbirine çok yakından bağlı (iki gen) | cis s. |
Photography | ||
Fotoğrafçılık | nesnelerin çok yakından ve detaylı olarak çekildiği fotoğrafçılıkta kullanılan bir objektif | macro lens i. |
Slang | ||
Argo | (araba) çok yakından hızla geçmek | blow someone's doors off f. |